Hindistan hakkında merak edilen tüm bilgiler!
Zıtlıklar ülkesi hindistan hakkında herkezin bilmediği ilginç bilgiler! hindistan nüfusu? hindistan para birimi? hindistan bayrağı? hindistan başkenti?
Kimileri milyar dolarlık evde oturuyor, kiminin onlarca kölesi var, kimi ise hayal edilemeyecek büyüklükteki mirasını maymununa bırakıyor. Onlar Hindistan’ın en zengin ve güçlü insanları. 1.300 milyonluk nüfusu ile Hindistan, Çin’den sonra dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi ve üreme hızına göre yirmi yıl içerisinde Çin’in nüfusunu geçeceği düşünülüyor. Böylesine karmaşık bir ülkede zengin ve yoksul halkın da yaşam standartları birbirinden çok ama çok farklı. Bir yanda rüya gibi hayatlar yaşayan insanlar varken diğer yanda tuvaletini sokaklara yapmak zorunda kalan milyonlarca insan var. Ülke nüfusunun yarısının evinde tuvalet olmadığına şaşırabilirsiniz. Ancak bunlar dünyamızın gerçekleri. Öncelikle Hint zenginlerin rüya yaşantılarına bakalım isterseniz.
Son olarak dünyanın en zengin iş adamlarından olan kızının düğünü için yüz milyon dolar harcadı. Düğüne Amir Kağan gibi ünlü Bollywood yıldızlarının yanı sıra dünyanın her yerinden devlet yöneticileri katıldı. Bu büyük maliyete rağmen en pahalı düğün unvanı başka bir Hintli ailede. Kulağa ilginç gelebilir. Ancak ülkede tüm düğünler değerlendirmeye alınarak Oscar törenine benzeyen Grand Indianwedings Avers. Büyük Hit Düğünleri Ödülleri isimli ödül töreniyle derecelendiriliyor. Yani halkın gözündeki en büyük etkinlikler, düğünler ve masrafların tamamına yakınını gelenek olarak kız tarafı karşılıyor. Kadınların miras hakkı düşük tutulduğu için gelenek bu şekilde süre gelmiş.
Hindistan zengini olan Ambani’nin evi ise bir milyar dolar değerinde. Hintli zenginin ailesiyle yaşamak için Mumbai’de inşa ettirdiği üç bin beş yüz metrekarelik devasa yapıda dokuz asansör, sağlık kulübü, jimnastik salonu, dans stüdyosu, bale salonu, konuk odaları, çok sayıda dinlenme odası, elli kişilik sinema salonu, Katılar’da bahçeler, iki adet helikopter pisti ve yüz altmış araçlık kapalı otopark bulunuyor. Bu sadece evlerinden bir tanesi. Hintli zenginler ülkenin en büyük şehirlerinde hem de turistik merkezlerde devasa evlere sahip ve bu tür aileler halkla karşılaşmamak ve zaman tasarrufu için helikopter kullanıyorlar.
Diğer tarafta ise örneğin mumbai şehrinde metro ve tren hatlarında günde ortalama on kişi ölüyor. Daha da kötüsü, aksama olmaması için bu ölümler görmezden geliniyor. İnsanın hiçbir değeri yok, özellikle de fakirse. Şehrin zenginleri tabii ki de bu insanlarla böyle ortamlarda karşılaşmamak için kendilerine has yerleşim yeri kurmuşlar. Zengin mahalleleri, temiz ve bakımlı, sokaklar çiçeklerle süslenmiş. Yoksul mahallelerde ise lağımların sokak ortasından aktığını gördüğünüzde şaşırmayın.
Hindistan’da zıtlık her alanda mevcut. Örneğin fizik laboratuvarında deneyler ve uzay çalışmaları yapılırken aynı şehirde milyonlarca insan okuma yazma dahi bilmiyor. Bu dengesizliğin en önemli sebebi tabii ki de gelir adaletsizliği ve maalesef ülkemizin gelir adaletsizliği konusunda Hindistan’la baş başa olduğunu biliyormuydunuz? Gelir adaletsizliği, nüfusun çok küçük bir kesiminin ülkedeki kazancın büyük oranına sahip olması demektir. Bu konuda Türkiye, Çin, Hindistan gibi ülkelerle beraber ilk beşte yer alıyor. Ayrıca on yıl öncesine kadar Hindistan’a giden bir Türk turist orayı nispeten ucuz buluyordu. Günümüzde ise Türk lirasının aşırı değer kaybetmesinden dolayı fiyatlar birbirine çok yakın. Bu şu demek oluyor. Maalesef orta halli bir Hintli ile orta halli bir Türk birbirine yakın alım gücüne sahip.
Hindistan’ın zengin aileleri kendi zamanlarının önemli bir bölümünü yurt dışında geçiriyor. Birçoğu büyük malikanelere sahip ve gözlerden ırak, rüya gibi hayatlar yaşıyorlar. Amerika, İtalya ve Avrupa’nın çeşitli ülkeleri en çok tercih ettikleri yerler. Gittikleri ülkelere kendi kültürlerini ve hizmetçilerini de götürüyorlar. Bu hizmetçilerin hakları ise uluslararası standartların çok altında.
Kast sistemi 1975 yılında resmi olarak kalkmış olsa da kültürel olarak etkisini devam ettiriyor. Gözünde de zenginlerin değeri daha yüksek olduğu için işverenin hizmetçiye kötü muamele yapması göz ardı edilebiliyor. Bu kötü muamele arasında şiddet ve cinsel istismar da mevcut. Tabii ki herkes için geçerli değil. Ancak işverenin vicdanına bırakılmış bir durum. Paryalar ise kast sistemine dahil edilmeyecek kadar dışlanmış bir grup. Toplumun en alt kesimi olarak görülüyor. Paryalık kaldırılmış olsa da nüfusun çoğunluğunu oluşturan kırsal kesimde hala devam ediyor.
Özellikleri ise, köy ve kasabalarda oturamaz. Eşek ve köpekten başka hayvana sahip olamaz. Yeni elbise alamazlar. Ancak ölülerden kalanları giyebilirler. Kendi sınıfları dışında kimseyle münasebet kuramazlar. Kimseye dokunamazlar. Onlara dokunan lanetlenmiş kabul edilir ve temizlenmesi gerekir. İş için köy ve kasabalara geldiğinde geceleri dolaşamazlar. Parya olduğunu gösteren bir işaret taşırlar. Kimsesiz ölüleri onlar kaldırır. 1975 yılına kadar bir parya ile evlenmek, Hint yasalarınca suç kabul ediliyordu ve affı da yoktu. Hindistan nüfusunun yüzde on beşten fazlası Müslüman ve küçük bir de Hristiyan nüfus bulunmaktadır. Ancak kast sistemi bu gruplara da girmiştir. Hint Müslümanlarda dört ana kast şu şekilde oluşmaktadır. Şeyhler, hükümdarlar, begler, halifeler. Kuzey Kore, Bali, Kamerun, Nijerya ve Yemen’de de kendi kas sistemleri günümüzde hala devam etmektedir. Hindistan’da altı yüz milyona yakın insanın evinde tuvalet yok. Bu yoksulluktan değil, kültürel bir alışkanlıktan kaynaklanıyor. Bu nedenle yoksul mahallelerde adım başı ulu orta tuvaletlere denk gelebilirsiniz. Ya da bir köşede tuvaletini yapanlara şaşırmayın. Bu yüzden inanılmaz bir koku da sokaklara hakim. Tüm bunların karşısında Hindistanlı bir milyarder iş adamı ise bütün mirasını maymununa bırakmıştı. Zıtlıklar ülkesi demiştik. İşte Hindistan hakkında herkez tarafından bilinmeyen gerçekler. Zenginler ve yoksullar arasındaki büyük uçurumlar var. Hindistan hakkında değişik ve ilginç bilgilere başka bir makalemizde açıklamaya devam edeceğiz…
Hindistan Hakkında Merak Edilen Tüm Bilgiler!
Yorum Yaz